Benim çocuğum yemek seçiyor, sizin çocuğunuz yemek seçiyor mu? Yemek seçen çocuk büyütmek ne zormuş. İki çocuk nasıl da birbirinden farklı olurmuş. Kızım önüne ne koysam tadına bakan, alternatifi yoksa sevmese de yiyen bir çocuk oldu. Oğlum da tadına bakıyor ama aç kalacak da olsa beğenmediyse yemiyor. 

Bir anne olarak benim tercihim 9 aylık olduktan sonra tencerede ne pişirdiysem tuzsuz olarak ayırıp çocuğuma da benimle aynı yemeği sunmak oldu. Ona özel tencere kaynamadı bizim mutfakta. Zira kızım da oğlum da benim tabağımda farklı bir yiyecek gördüklerinde benim tabağımı önlerine çekmeyi tercih ettiler her zaman. Gel gelelim bazen kızımın yediğini oğlum yemiyor. Bazen de yoğurt hatırına yiyor. Mutfakta vakit geçirmeyi, yeni lezzetler denemeyi çok seven ben, yemek seçen bir evlat karşısında üretemez oldum.

Neden mi?

Karnı mı doysun, alması gereken protein, karbonhidrat, kalsiyum vs mi alsın arasında kalıyorum. Zorla yedirerek de ileride yeme bozukluğu yaşamasına zemin oluşturmak istemiyorum. Oyun oynayarak yemeği oyun haline getirmek de istemiyorum. Peki ne yapacağım?

Tünelin ucu size de mi karanlık göründü yoksa.. Hiç gözünüzü korkutmayın ve asla anneliğinizi sorgulamayın. Sorgulamak sadece size yorar. Yorgun bir anne de ise ilk olarak sabır tükenir.

Ben ne yapıyorum anlatayım..

Öncelikle çok sevdiği bir besinle az sevdiği bir besini bir araya getiriyorum. Örneğin yumurta ve peynir. Bu ikisini öğütülmüş fındık ile ya da avokado ile sunuyorum. Peynirli bir pankek yapıyorum, içine fındık ekleyerek. Ya da içine ekleme yapmadan yanında avokado ile sunuyorum. Böylece sıkı bir kahvaltı yaptırmış ve sevimli bir şekilde yumurta yediriyorum.

İkinci olarak da hangi öğünü yerse yesin kendisi yemesine izin veriyorum. Kahvaltıdaki pankeki de parmak besin olarak sunduğum meyvesini de, ikindi kahvaltısı ya da akşam yemeğinde hazırladığım besinleri de. Köfteyi, makarnayı kendisi yemesi kolay da, çorbayı yoğurdu nasıl yediriyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Onları da bardağa koyuyorum. Ev yoğurdu, market yoğurtları gibi katı olmuyor, çırpınca ve içine de biraz kendi suyundan ekleyince bardakla içilir hale geliyor. Bakliyatları da tane tane yerken ben suyuna ekmek banıyorum 🙂

En önemlisi de neyi ne kadar yediğine değil keyifle yemesine odaklanıyorum. Yemek esnasında sohbet etmeyi ihmal etmiyorum. Yemek yerken zamanın keyifle geçmesi, kaliteli zaman geçirmesi yemek zamanlarını olumlu kodlamasını sağlayacağından ileride sofra ile ilgili sıkıntı yaşamayacağımızın teminatı.

Peki ya bu esnada kızımı ne yapıyor? Her zaman sorunsuz yemek mi yiyor?

Devamını okumak için tıklayınız.

 

 

Yorum Bırakınız